Laparoskopi Hastanesi

PELVİK İNFLAMATUAR HASTALIK (PID/PIH)
TUBO-OVARYEN ABSE

Pelvik inflamatuar hastalık (PİD), reprodüktif yaş grubunda sık rastlanan medikal bir problem olup; yılda ortalama bir milyon kadın PİD nedeniyle tedavi edilmekte, yaklaşık 200.000 kadın hastaneye yatırılmaktadır.

PİD genellikle 20 ile 40 yaş grubunda seksüel aktif bayanlarda görülmekte olup; çok partner sahipliği, daha önce geçirilmiş PİD hikayesi, rahim içi araç kullanımı, immunsupresyon ve düşük sosyoekonomik düzey hastalık için risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tuboovaryan abse (TOA), PİD tanısı alan olguların yaklaşık %35'inde görülmektedir. PİD tanısıyla hastaneye yatırılan hastaların ise %10-15'inde tuboovaryan abse rapor edilmektedir.28 Tuboovaryan abse yaklaşık %70 oranında unilateral görülmektedir.

PID olgularında neisseria gonorrhea ve chlamydia trachomatis ana patojenler olup, tuboovaryan abse olgularında anearobik, aerobik ve fakultatif organizmalar olmak üzere polimikrobiyal ajanlar (E.coli %37, B.fragilis %22, B.spesies %26) etyolojide rol oynamaktadır.

İlk PID atağından sonra %15, üç veya fazla atak geçirenlerde se %75 oranında infertilite gelişmektedir. Tuboovaryan abse sonrası fertilite %15 oranında azalmaktadır.

Tuboovaryan abse kliniğinde pelvik ağrı, abdominal ve pelvik hassasiyet, rebaund, pürülan servikal akıntı, servikal hassasiyet, palpabl pelvik kitle ve yüksek ateş görülebilir. Yüksek ateş %19 ile %76 oranında görülmektedir.

Tuboovaryan tanısı ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, radyonükleotid tarama gibi görüntüleme öntemleri ile konulabilir, ancak tuboovaryan abse tanısında da laparoskopi "altın standart" bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tuboovaryan abse tedavi algoritmasında hastanın reprodüktif yaşı ve fertilite isteği göz önünde bulundurulması gereken en önemli unsurlardır. Non-rüptüre abse olgularında; sadece medikal tedavi verilen olgularda gebelik oranı %4 ile %15 arasında bulunurken, medikal tedavi yanında ilk 24 saat içinde acil laparoskopik cerrahi drenaj yapılan olgularda gebelik oranı %32 ile %63 oranında bulunmuştur.

Rüptüre abse olgularında fertilite koruyucu cerrahi tedavi ile gebelik oranının %25 civarında olduğu gösterilmiştir.

Laparoskopik cerrahi fertilite isteği olan bütün hastalarda tercih edilmelidir. Laparaskopinin yapılması apandisit ve rüptüre abse tanılarının konulması açısından da oldukça faydalıdır.

Tuboovaryan abse olgularında laparoskopik cerrahi, kesin tanı konulması, efektif tedavi yanında minimal komplikasyon oranlarına sahip olması, hızlı yanıt sağlaması, hastanede kalış süresinin kısa olması ve infertilite oranlarını azaltmasından ötürü diğer tedavi yöntemlerine göre daha üstün bulunmuştur.